Mason Tapınakları ve Anıtkabir

Günümüzde hala oldukça merak edilen konuların başında gelen Anıtkabir ile ilgili dinci iddialar gündemi meşgul etmeye devam ederken, Deep Web ailesi olarak bu konuyu derinlemesine araştırma yaparak bir takım bulgular ve sonuçlar ile sizleri bilgilendirmeye çalışacağız.

Gündemi Meşgul Eden Anıtkabilir ile İlgili İddialar;

• Anıtkabilir, ABD Washington'un 16.caddesinde yer alan Masonların Eski ve Kabul edilmiş olan İskoç Riti Genel Merkez binası ile benzer görülmektedir.
• Anıtkabir'in mimarları mason olarak görülmektedir. Atatürk de mason olduğu için ona uygun bir tapınak yaptıkları ifade edilmektedir.
• Anıtkabir üzerinde hiçbir İslam unsuru yer almamaktadır ve iddiaya göre Atatürk İslami şekilde gömülmemiştir.

Bu şekilde gündemi meşgul eden dedikoduları gelin birlikte inceleyelim. Bakalım gerçekten durum böyle mi? Bilgi sahibi olalım.

Proje tamamen Jüri tarafından seçilmiştir.

Atatürk için özel bir anıtmezar yapılmasına karar verilmesinden sonra 1 Mart 1941 tarihinde uluslararası bir proje yarışı başlatılır. Yarışmaya 2.Dünya savaşına rağmen Türkiye, İtalya, Almanya, İsviçre, Fransa, Avusturya ve Çekoslovakya Ülkesinden toplamda 49 proje katılım gerçekleşir. Bu projeler içerisinde 3 tanesi komisyon tarafınca ödüle layık görülmüştür. Milli bir konuyu daha başarılı hale getirebilmesi ve başarılı ifade edebilmek adına mevcut projenin araziye uygunluğu neticesinde Prof. Dr. Emin Onat ve Doç. Dr Ahmet Orhan Arda'nın yapmış oldukları projenin uygulanmasına karar verilmesinden sonra 1944 yılıyla 1953 yılları arasında projenin tamamlanması sağlanmıştır.

Dincilerin Orhan ve Emin'in mason olduklarını sürekli olarak öne sürmektedir. Özellikle bu hayatta olmayan kişilerin mason localarına kayıtlı olup olmadıklarının teyidini tek olarak masın derneklerinin yapabilir ki, kapalı dernekler üzerinde de bu mümkün değildir. Lakin bunlarında pek bi önemi yoktur. Anıtkabir'in bu şekilde olması yönünde karar veren de zaten Jüri'dir. Jüri'de yer alan Prof. P. Bonatz, Prof. İvan Tenghom ve Macar Profesörlerinden Karoly Wickinger'in Türk sanatçıları Prof. Arif Hikmet Holtay, Mimar Muammer Çavuşoğlu ve Yüksek Mimar Muhlis sertel de yer almaktaydı. Seçimin Jüri aracılığı ile yapılmasına karar veren ise Hükümetti. Jüri'nin 49 proje arasından başka bir eser seçmiş olsaydı eğer böyle bir tartışma konusu olmayacaktı. Masonluk ile ilgili bir amaç olmuşsa dahi, ki olmadığını bu yazının sonlarında sizlere irdelemiş olacağız, bunun sorumluluğunu da Anıtkabir mimarlarında değil, projeyi seçen Jüride aramak gerektiğini belirtmek istiyoruz. İddia edildiği gibi ortalıkta bir mason tezgahı mevcutsa, hem büyün jüri hemde proje mimarlarının mason olması ve hepsinin bu doğrultu üzerinde anlaşmış olması yada birlikte hareket etmiş olmaları gerekmektedir. Böyle olup olmadığını daha iyi anlamak için gelin hep birlikte Anıtkabiri detaylı ve teknik açıdan incelemeye başlayalım.

Anıtkabir ile Benzerliklerin Teknik Açıdan İncelenmesi

Anıtkabir'e şöyle bir bakıldığı zaman bizlere antik tapınakları hatırlattığını hepimiz biliyoruz. Antik eski Yunan ve Roma sanat eserlerine verilmiş olan bir ad olarak ifade edilir. Eski Mısır içinde Antik Mısır diyenler olmuştur. Yukarıda bakmış olduğunuz resim Antik tapınak örneği olarak Hephaistos Tapınağını sizlere gösterdik. Atina bölgesinde yer alan Partenon tapınağı'nın mimarisi vb. da bunun aynısı diyebiliriz. Pek çok mimari ekol antik eserlerden yoğun bir şekilde etkilenmiş ve dünya bunun örnekleriyle dolmaktadır. Örnek olarak söylemek gerekirse, Viyana'da ki Parlamento binasını ifade edebiliriz.

Viyana Parlamento Binası

Dinci kişilerin Anıtkabir'e benzetmiş oldukları Washington bölgesinde yer alan mason binası da benzer şekilde dünyanın 7 harikasından birisi olarak ifade edilen Halikarnas mozolesinin kopyası olarak inşası yapılmıştır. O halde diyecek olursak, Anıtkabir'in taklit mason binasına değil, orjinal Halikarnas mozolesine benzeyip benzemediğini tam olarak araştırmamız gereklidir. Masonların sembollerinde, bina ve mezarlarında bazı eski mısır semboller, helen-yunan dönemine ait semboller detay ve mimarilerini de benimsedikleri görülmüştür. Obelisk, yuvarlak kesitli antik sütunlar, antik sütun başlıkları ve sfenksler gibi pek çok malmezeler kullanılmaktadır.

Anıtkabir Halikarnas Mozolesine Benzerliği Var mı?

Şu an gördüğünüz bu resimde Halikarnas Mozolesinin Anıt Mezarının el ile çizilmiş bir resmini görüyorsunuz. Anıtkabir'e dikkatlice baktığınız zaman çatı formu kısmının üçgen, prizmatik veya piramidal olmadığı tamamen düz olduğunu, sütunların dairesel bir yapıda olmadığı ve dikdörtgene benzediğini, ince değil kalın bir yapıdan oluştuğunu, sütunların konik değil, yukarıya doğru incelmediğini, sütunların altında altlık taban ve sütun üstünde antik motifli başlıkların olmadığını, gördüğünüz zaman Anıtkabir'e antik mimari denmesinin mümkün olmadığını açık bir şekilde ifade edebiliriz. Her ne olursa olsun esinlenme gibi görünmüş olsa dahi, Dünya üzerinde böylesine az esinlenmiş binlerce eserin var olduğunu görmek mümkündür. Bu sebepten dolayı dincilerin iddiasına göre antik mimariyi tam olara uygulamak mümkün olmadığı ve binlerce yıl öncesinin inşaat teknikleri, binlerce yıl sonrasında becerilmemiş ve buna kısacası diyeceğimiz tek bir laf vardır ki oda kuşkusuz buna kim inanır sorusudur? Bunlara karşılık verebileceğimiz en güzel cevap şu olacaktır ki, Türk milleti, Atatürk için muazzam bir anıt mezar yapacak kudretti olacak ve üzerine oturtma çatı ve sütununu yuvarlak yapmayacak veya sütun üzerine motif koyamayacak kapasitede olacak. Hadi oradan. Lafı daha fazla uzatmadan bu tarz namelerde bulunan dinciler için olayı biraz daha genişleterek daha da detayına inelim.

Anıtkabir üzerinde Mason Mezar Sembolleri Yer Alıyor mu?

Mason mezar sembolleri bellidir. Bilmeyen arkadaşlarımız için hemen alt tarafta bir takım sembolleri paylaşalım ve yazımızı ona göre şekillendirelim istiyorum.

Siz değerli kullanıcılarımız için daha fazla resim paylaşmak isterim fakat google üzerinden de mason mezar sembolleri yazarak görseller kısmına baktığınız zaman pek çok benzer resimler ile karşılaşmış olacaksınız. Ben bir takım öncelikli kullanılan resimleri sizlerle paylaşmak istedim. Bu resimlere bakacak olursak, Jakin ve Boaz sütunları veya yuvarlak obelisk, ayaklı, akasya motifleri, tokalaşan eller, tek gözlü simgeler, davut yıldızları, örtülü sütunler, antik motifli sütun başlıkları, üçgen etrafında ışık huzmeleri ve benzeri semboller yer almaktadır. Bunların hiç bir tanesini Anıtkabir üzerinde görebilmeniz mümkün değildir. 

Anıtkabir'i gezenler bilir. Bir takım semboller vardır. Peki bu semboller nelerdir diye düşünüyorsanız, düşünmeyin. Bizler sizin için düşündük, araştırdık ve bu yazımızda paylaşımını yaparak sizleri daha derin bilgiye sahip olabilmeniz için paylaşmaya karar verdik.

Anıtkabir Sembolleri

Anıtkabir'in girişinde hemen karşımıza çıkan alt kısımda gördüğünüz resim Selçuklu Mimarisine ait olan kulelerdir. 

Lahid ve Mezar Bölümü

Atatürk Lahidi tek parça, sembolik ve sade bir Türk lahididir. İslami açıdan örfümüze uygun olarak mezardan ayrı, mezar üzerinde bulunmaktadır. Bunun yapılmasının amacı muhtemelen türbe havası taşımaması adına yapılmıştır. İslam dininde türbe yer almamaktadır. Türbe dediklerimiz, türbe haline gelen mezarlardan oluşmaktadır. Bu da tam olarak sirktir diyebiliriz. Atatürk'ümüze tam yakışacak olan bir lahit modeli seçilmiştir. Lahide Mason öğeleri verilmek istenseydi, 4 yada üzerinde piramidal bir bölüm olması şarttı. Fakat lahit şeklinde yapılmış olan üzeri piramidal bir anıtın, yan kısımlarında da antik motiflerle birlikte kabartma heykellerin bulunması gerekirdi. Anıtkabir'i ziyaret edenler de bilirler ki, bu bahsini etmiş olduğumuz hiçbir kısım, Anıtkabir üzerinde yer almamaktadır.

Alt katta yer alan mezar odası, Selçuklu-Osmanlı kümbet mimarisine dayalı yapılmış olup sekizgen köşeye sahiptir. 8 köşeli yıldızın açılımı ise Orta Aysa Kökenli Türk yıldızını ifade etmektedir. Ayrıca Azerbaycan bayrağına baktığımız zaman orada yer alan yıldız sekiz köşelidir. Onların da Mezar odaları, İskitlerde de vardır. Orta Asya'nın eski çağda yaşayan Türklerin, Kurgan adı verilen mezar odaları yer almaktadır. Selçuklu ve Osmanlı türbelerinde de Anıtkabir de ki gibi alt kısımda mezar odaları yer almaktadır. Selçuklu mezar odalarının çoğunun çokgen olduğu bilinmektedir. Atatürke ait olan mezar ise İslami örf ve adetlerimize uygun olarak doğrudan toprağa kazılmış olmasıdır. Atatürk'ün naaşının tahmini çözülme sonrasında, Suriye'de ki Caber Kalesi, Kore'de bulunan Türk şehitliği, Selanik'te yer alan doğmuş olduğu evin bahçesi, Azerbaycan, KKTC ve çevre illerden getirilmiş olan topraklarla harmanlanmış olduğu Türk topraklarının yerleştirildiği mezarında, İslami usuller çerçevesinde kefenlenmiş, başı da kıbleye bakacak şekilde defin işlemi yapılmıştır. Yine bir takım dincilerin yapmış oldukları iddiaya göre cenaze namazının kılınmadığı iddiası da yalandır. Bunun sebebi de muhtemel bir izdihamı önlemek, cenaze namazının mutlaka cami üzerinde kılınmadığı gerekmediği fetvasını vermiş olan İstanbul Üniversitesi İslam Tetkikleri Enstitüsü Başkanı Şerefettin Yaltkaya tarafınca 19 Kasım 1938 Cumartesi sabahı Dolmabahçe Sarayı'nda 08:10 sularında kıldırmıştır.

Merak edilen Atatürk'ün Sandukası ve başının kıbleye dönük bir şekilde olduğunu görmek bilmek isteyen arkadaşlarımız için mevcut resim alt kısımda ki gibidir.

Atatürk'ün Sandukası

Atatürk'ün sandudaki tam anlamıyla İslam örfüne uygun sandukadır. Selçuklu ve Osmanlı büyüklerinin sandukaları ile aynıdır. Yukarısında yer alan sembolik lahitte yer aldığı gibi sanduka üzerine ayak, sehpa, süs veya benzeri masonik öğe bulunmamaktadır. Resimde gördüğünüz kırmızı mermer, sandukanın çevresinde yer alan bütün illerden ve KKTC ile Azerbaycan tarafından gönderilen toprakların konulmuş olduğu pirinç vazolar ile muhafaza edilmektedir. Yine resimlerden de görüldüğü üzere hiçbir pirinç vazosunda mason ritinde sembol yer almamaktadır. Tam tersine kurganlarda ölünün baş taraf kısmına kase, kap sıralaması geleneğini andıran bir görüntüsü yer almaktadır. Bu vazogör resimde görüldüğü gibi sekizgen köşelere yerleştirilmiş ve 8 köşeli Orta Asya kökenli Türk yıldızının simgesidir. Bu dincilerin iddia etmiş oldukları mason konusuna gelecek olursak onlara soracağımız en güzel soru da, madem Atatürk mason? Neden sanduka'nın etrafı sekizgen, tavanı sekizgen oluyor. Masonların benimsemiş oldukları 6 köşeden oluşan davut yıldız sembolü niye kullanılmadı da sekizgen kullanıldı. O yüzden bu soruyu onlara sormak istiyorum ki, buna verebilecek bir yanıtları var mıdır? Pek sanmıyorum. 

Daha geniş bilgi için, yazımız güncellenmeye devam edecektir.